Bu güzel minberin hikayesini duyduk mu arkadaşlar? Bu minber-i şerif henüz Kudüs fethedilmeden, Haçlı işgalindeyken Mescid-i Aksâ’ya konulmak üzere Nureddin Zengî tarafından 564/1168 yılında yaptırılmıştır. Sedir ve abanoz ağacından yapılıp fildişi ve sedef kakmayla süslenmiştir. Kündekârî tekniğiyle bir araya getirilmiş binlerce parçadan oluşmakta ve üzerinde 74 Islamî motif bulunmaktadır. Çivi ya da yapıştırı cı kullanılmamıştır. İşte bu sanat eserini görüp, yüreğine kazıyıp “Ben büyüyünce Kudüs’ü fethedeceğim ve bu minberi Kudüs’e götüreceğim!” diye kendi kendine söz veren çocuk büyüdü ve bizim Selahattin Eyyübi Dedemiz oldu. 20 yıl Halep’te bekletilen minberi de Mescid-i Aksa’mıza götürdü ve Kıble Mescidi’ne, tam olarak mesciddeki orta mihrabın sağ tarafına yerleştirdi.
Minberin sağ tarafında Nahl suresinin 90-93. ayetleri, aynı yönde hatibin oturduğu seviyede Tevbe suresinin 18. ayet-i kerimesi nakşedilmiştir. Kare şeklinde, ortasında Allah lafzı bulunan bir süsleme mevcuttur. Aynı yönün üst tarafı, hatibin oturduğu yerin hizasında Nûr suresinin 36-37. ayetinin bir kısmı mevcuttur. Kapının üzerinde görkemli bir taç ve muazzam süslemeler bulunmaktadır.
21 Ağustos 1969’da Avusturyalı fanatik Michael Denis Rohan, Kıble Mescidi’ne sabotaj düzenleyerek yangın çıkarmıştır. Bu kötü kalpli adam planını gerçekleştirmek için uzun süre Müslümanmış gibi mescide gidip gelmiş hatta Müslümanlarla birlikte namaz kılmıştır. Bir sabah namazı vakti bu şaheseri ateşe vererek kolaylıkla kaçabilmiştir. İşgal hükümeti de Mescid-i Aksâ’nın sularını kesmiş, yalnızca Esbât Kapısı’ndan girebilen itfaiye araçlarını engellemiştir. İnsanlar mahalle arasından kovalarla su taşıyıp yangını söndürmeye çalışmıştır. Kıble Mescidi’nin tavanındaki 1500 metrekarelik kısım tamamen yanmıştır. Yangının bitmesine yakın, öğle vakti itfaiye araçlarının girişine izin verilse de artık çok geçtir; minber-i şeriften kalan sadece birkaç parçadır.
Mescid-i Aksâ bir müddet minbersiz kalmış, geçici olarak demirden bir minber yapılmıştır. Ilerleyen yıllarda birçok Islam devletinden gelen ustaların katkısıyla Ürdün’deki Balga Üniversitesi’nde resimlere ve arşivlere bakılarak yeni minber aslına uygun bir şekilde yapılmıştır. 2007 yılında yerine konulan minberde kündekârî ustaları Recep Elitok ve Muhammed Ali Uçar’ın büyük katkıları vardır.