“DEVRİMİN VİCDANI: NACİ EL ALİ”

1936 yılında Filistin’de Taberiyye ile Nasıra arasındaki Şecere köyünde dünyaya geldi. Tam adı Naci Selim Hüseyin el Ali’dir. Biz kendisini çizdiği Hanzala karikatürü ile tanıyoruz. Ah canım Hanzala! Sen ne güzelsin, seni çizen parmaklar da ayrı bir güzel! Bu güzel karakterli karikatüristi tanımaya ne dersiniz? Haydi gözlerimizi kapayalım, bir iki üç ve hoopp.

Aa bu karanlık ve değişik odada neresi acaba? Şurada bir masa ve üzerinde lamba var. Lambanın ışığına doğru yürüyelim. Duvarlarda ki resimleri görebildiniz mi? Aman Allah’ım, bu resimler Hanzala! Ah canım Hanzala! Yüzünü çok merak ediyoruz senin. Ne zaman yüzünü döneceksin bize acaba?

• Vatanı özgürlüğe kavuştuğunda dönecek arkasını!

Aman Allah’ım o ses de nereden geldi?

• Buradayım çocuklar, masaya doğru gelin, beni göreceksiniz.
• Şeyy, siz Naci El Ali olmalısınız sanırım.
• Evet çocuklar, ben Naci El Ali. Hanzala’nın çizeriyim. Size anlatma mı ister misiniz onu?
• Evet, evet çok isteriz.
• Hanzala’yı anlayabilmeniz için önce kendimden bahsedeyim size. 1948 yılında, 12 yaşındayken İsrail’in işgali sebebiyle Nekbe’yi (Büyük Felaket) yaşadım ve ailem ile beraber birçok Filistinli gibi Lübnan’a sürüldk. Bir süre Lübnan’daki Ayn’ül Hilva mülteci kampında yaşadım. Filistin mülteci kamplarını sonraları da defalarca ziyaret ettim ve 1982 yılında yaşanan Sabra ve Şatilla katliamlarına bizzat tanıklık ettim. 1960 yılında Lübnan sanat akademisine girdim, ancak bir yıl sonra Lübnan polisi tarafından tutuklandım ve pes etmedim,okulumu hapishanede bitirdim. 1961 yılında “Çığlık” adlı bir dergi çıkarmaya başladım. Hanzala işte bu tarihlerde ortaya çıkmaya başladı. 10 yaşında olan Hanzala karakteri ile Filistin halkına yapılan zulmü çocukların gözünden göstermeye çalıştım. İnsanlığın Filistin'de yaşananlara sessiz kalmasından ötürü küskünlüğünün ifadesi olarak Hanzala'yı sürekli sırtı dönük halde resmettim.
• Hanzala’yı kendi dilinden şöyle ifade edebiliriz o halde “Ben Hanzala. Babamın adı: Önemli değil. Annemin adı: Nekbe, yani ‘büyük felaket günü’. Kız kardeşimin adı Fatıma. Ayakkabı numaram: Bilinmiyor. Çünkü ben hep yalın ayakla dolaşırım. 10 yaşında doğdum ve her zaman 10 yaşında olacağım. Vatanıma döndüğümde de 10 yaşında olup büyümeye başlayacağım. Her şey vatanıma döndükten sonra normalleşmeye başlayacak.
• Evet Aksa, çok güzel anlamışşın, onu yoksul ve acının sembolü olarak resmettim ve adını Hanzala koydum. Basit fakat sert bir çocuk. İşte bu nedenle insanlar onu sahiplendi ve kendi duygularını temsil ettiğini hissetti. Haydi siz de üzülmeyin, gözlerinizden akmasın o yaşlar. Hanzala’yı özgürlüğüne kavuşturmak istiyorsanız, Kudüs’ü yeniden fethetmelisiniz. Filistin toprakları yeniden özgür olmalı.
• Söz veriyoruz size, belki siz göremeyeceksiniz ama hissedeceksiniz. Bir gün Hanzala’yı özgürlüğüne kavuşturacağız ve bize yüzünü dönecek! Kocaman gülümseyecek!
• O gün olduğunda Hanzala ile hepiniz el ele tutuşursunuz, ben sizi mutlaka gökyüzünden izliyor olacağım.
• Söz! Söz! Söz!

Naci El Ali’yi tanımak ne güzeldi değil mi arkadaşlar? Aslında Hanzala onun içindeki çocuk. Bunu anladık yaşamından. Peki bundan sonra ne olmuş? Hızlıca göz atalım.

1963 yılında Kuveyt’e giden Naci el Ali orada gazeteciliğe başladı. 1974 yılında Ortadoğu’nun önemli dergilerinden olan Sefir dergisinde çalışmaya başladı. 1979 yılında Arap Karikatüristler Birliği Başkanı seçildi. Karikatürleri tüm dünyada takip edilir oldu. Ancak bu popülerlik, doğal olarak İsrail’i rahatsız etti. Bunun sonucunda hem kendisi hem ailesi çok sayıda ölüm tehdidi aldı. 22 Temmuz 1987 tarihinde Londra’da çalıştığı gazetenin ofisine giderken MOSSAD tarafından silahlı saldırıya uğradı. Boynundan vurulan Naci el Ali 38 gün komada kaldıktan sonra 29 Ağustos 1987 tarihinde şehid oldu ve Londra’da defnedildi. Naci el Ali’nin, Halid, Usame, Leyla ve Cudi adında dört çocuğu vardı. Ölümünden bir yıl sonra Paris’te Dünya Gazete Yayıncıları Birliği Naci el Ali’ye “18. asırdan bu yana en büyük karikatüristlerden biri” unvanını vererek, “Altın Kalem Özgürlük Ödülü” ne layık gördü. Japonya’daki bir gazete tarafından ‘en iyi on karikatüristlerden biri’ seçildi. Yaşamı boyunca 40 binin üzerinde karikatüre imza attı.

Kaynak:

http://www.gencdergisi.com/8223-naci-el-alinin-hanzala-karikaturleri.html

https://www.haksozhaber.net/kani-ile-filistini-cizen-adam-naci-ali-28658yy.htm

https://www.iz.com.tr/naci-el-ali

https://www.aa.com.tr/tr/kultur-sanat/filistinin-sembolu-hanzalanin-babasi-naci-el-ali-istanbulda-anilacak/887829

https://www.haksozhaber.net/hanzala-londrada-sessizce-oldurulmustu-56103h.htm