Asıl adı Ömer b. el-Hattâb’tır ve Mekke’de doğmuştur. Babasının develerini güttüğü, iyi ata bindiği, iyi silâh kullandığı ve pehlivan yapılı olduğu belirtilmektedir. Şiire meraklı olduğu, güzel konuştuğu, okuma yazma bildiği, ensâb bilgisini öğrendiği, ticaret yaptığı, bu maksatla Suriye, Irak ve Mısır’a gittiği, Kureyş kabilesi adına elçilik görevinde bulunduğu rivayet edilir.

Kureyş’in bazı ileri gelenleri gibi putperestliğe bağlı kalarak önceleri Hz. Peygamber (sav)’e ve İslâmiyet’e karşı düşmanlık gösteren Ömer, Hz. Muhammed (sav) Efendimizin peygamberlikle görevlendirilişinin 6. yılında (616) Müslüman oldu. Haydi gözlerimizi kapayalım ve Hz.Ömer r.a’ın Müslüman oluşuna tanık olalım. Bir, iki, üç ve hoopp! İşte Mekke’nin dağlarındayız. Nasıl da sıcak. Şu örtülerle yüzlerimizi örtelim arkadaşlar, yanmasın sıcaktan.

Görüyor musunuz arkadaşlar, nasıl da Müslümanlar ibadetlerini gizliden yapıyorlar çünkü Müslümanların sayısının kırka bile ulaşmadığı aralıktayız. Henüz İslamiyet yayılmamış. Şurada konuşan adamları dinleyelim haydi. Aman Allah’ım! Benim duyduğumu siz de duydunuz mu? Bu kötü adamlar Hz. Peygamber (sav)’ın yani Canım Efendimizin vücudunu ortadan kaldırma kararı aldılar. Şişşttt sessiz olun, bizi görmemeleri lazım. Koşalım da güzel Efendimiz Hz. Peygamber’in (sav), evinin önünde bekleyelim. Ona bir şey yapmaya kalkışırlarsa, canımızı siper ederiz.

İşte o güzel ev! Koşun arkadaşlar! Evin etrafını saralım hemen. Şişşt sessiz olun, pencereden bakmaya çalışacağım. Ayyyy! Allah! Subhan Allah! Yüzü ay gibi! Işıktan net göremiyorum. Nasıl güzel bir çehredir öyle. Neredeyse ışıktan kör olacağım. Canım Peygamberim benim! Koşup sana sarılmamak için zor tutuyorum kendimi. Keşke bizi şu an görebilseydin. Tüm arkadaşlarım hüngür hüngür ağlıyor. Ağlarken sessiz olmaya çalışmakta ne kadar zormuş ya hu. İşte şimdi duyabildim. Müşrikler arasında bulunan, güçlü kuvvetli ve halk arasında itibarlı iki Ömer’den birinin Müslüman olması için Allah’a duada bulundu ve şöyle niyaz etti: “Allah’ım! İslam’ı Ebû Cehil bin Hişam veya Ömer bin Hattab’la kuvvetlendir!” O halde birazdan buraya Ömer bin Hattab gelecek demektir. Ne oldu? Sanki herkes bir an korkmuş gibi gözüktü gözüme Ömer bin Hattab deyince. Cesaretinizi toplayın ve bekleyin burada bizi. Ben onun yanına gidiyorum şimdi yaşadıklarına tanıklık etmek için.

Bu iki Ömer’den biri olan Ömer bin Hişam, diğer namıyla Ebû Cehil, Hz. Peygamber (sav)’ı öldürecek olana 100 deve vaat ederken, Ömer bin Hattab da bu teklifi kabul edip Resûlullah’ı öldürmek üzere yola çıkan kişiydi arkadaşlar. İşte onu gördüm! Bütün hiddet ve şiddetini üzerinde toplamış, gidiyor. Ayyy biraz korktum sanki. Şu kişi de yeni Müslüman olmuş Nuaym r.a olmalı.

Nuaym:

-Nereye gidiyorsun böyle, ey Ömer!

 Hz. Ömer:

-Kureyş’in arasına yeni din icat edip ayrılık düşüren Muhammed’in vücudunu ortadan kaldırmaya.

Nuaym:

-Ey Ömer, kız kardeşin ve enişten de onun dinine girdi. Ondan haberin var mı? Sen önce onları o dinden döndür.

Evet arkadaşlar bu cevaba çok sinirlendi Ömer Bin Hattab. Şimdi hışımla yolunu değiştirdi ve doğruca eniştesinin evine yöneldi. Evlerinin önüne geldik. Eniştesi ve kız kardeşi ne güzel Kur’an-ı Kerim okuyor. İşte kulaklarımızı ve gönlümüzü mest eden Taha Suresi’nden bir bölüm dinliyoruz ve Kur’ân’ın belagatı Ömer Bin Hattab’ın kalbini yumuşattı. Çok etkilenerek Hz. Muhammed (sav)’ in yerini sordu ve yanına doğru yola çıktı. Şiştt saklanın arkadaşlar ve sessiz olun. Evine giriyor Ömer Bin Hattab canım peygamberimizin. Sonunda kelime-i şehadet getiriyor ve Müslüman olduğunu ilan etti. Yaşaaasıınnn! Peygamber Efendimiz (sav) ve orada bulunan sahabiler de sevinçle tekbir almaya başladılar. Peygamber Efendimiz (sav)’in yapmış olduğu dua kabul olmuştu. Bu ana tanıklık etmek ne kadar güzel oldu değil mi arkadaşlar? Bundan sonra Ömer Bin Hattab (r.a) neler yapmış, bunlara bir göz atalım hızlıca.

Hz. Ömer (ra), Hz. Ebubekir (ra)’ tan sonra 2. İslam Halifesi oldu. Hz. Ömer (ra) hilafeti sırasında İslam ülkesinin sınırlarını fetihlerle genişletti. Mescid-i Aksa'nın Müslümanların ilk kıblesi olması ve Hz. Peygamber'in Miraç hadisesinde Mescid-i Aksa'ya gitmesi Kudüs'ü önemli kılıyordu. 638 yılında Kudüs İslam orduları tarafından kuşatıldı. Hristiyanlar şehri savunmaya çalıştı, fakat destek kuvvetlerinin geldiğini öğrenince barış talebinde bulundu ve şehri teslim etmek için halife Hz. Ömer (ra)'ın bizzat gelip teslim almasını şart koştu.

Hz. Ömer (ra), her üç semavi din tarafından kutsal olan Kudüs'e görkemli bir merasimle değil tevazu ile girdi. Haydi o anlara tanık olalım mı arkadaşlar? Ne yapacağınızı biliyorsunuz. Bir iki üç, hooop.

Bakın Ömer Bin Hattab’a (r.a)! Ne kadar da tevazu sahibi değil mi arkadaşlar? Devenin üzerindeki yardımcısı, kendi de devenin ipini çekiyor. Bir tane binek olduğu için sırayla biniyorlarmış. Şehre giriş yaparken de deveye binme sırası yardımcısınınmış ve adalet timsali Ömer Bin Hattab (r.a) bundan gocunmamış ve gördüğümüz gibi yardımcısını bindirmiş ve ilerliyorlar. Devenin üzerindekinin yardımcı, devenin ipini çekenin de Ömer Bin Hattab (r.a) olduğunu duyanlar ne kadar da şaşırıyor. Hayretlerini gizleyemiyorlar. Şuradaki adama bakın arkadaşlar, çenesi yere düşecek neredeyse, öyle kocaman açmış ki ağzını şaşkınlıktan. Heh heh J Evet ilk olarak Mescid-i Aksa'yı ziyaret ediyor. Ne kadar da güzel! Hz. Davud'un mihrabında dua ediyor şimdi. Hz. Ömer, Hz. Peygamber'in vefatından sonra bir daha ezan okumayan Bilal-i Habeşi'yi çağırıyor, ezan okuması ricasında bulunuyor. Bilal-i Habeşi, Halifenin hatırı ve Kudüs'ün fethi dolayısıyla bu emri bir defaya mahsus olarak yerine getirmek için hazırlanıyor. Çok heyecanlı değil mi arkadaşlar? İşte o müthiş ses! İşte o billur ses! Mescid-i Aksa’nın dağı, taşı, gökte uçan kuşu nasıl da mest oldular! Kulaklarımızın ve kalbimizin pası silindi. Bilal-i Habeşi'nin okuduğu ezan Halifeyi, sahabeleri ve bizi nasıl da ağlattı.

Şimdi Hz. Ömer (ra), Müslümanlar için önemli olan Mescid-i Aksa'da cuma namazı kıldırdı. Sonra biri bütün Kudüslülere ve biri de Hristiyanlara olmak üzere iki ferman vermiştir.

Hz. Ömer, 644 yılında (hicri 23) hilafetinin 10.yılında, Ebû Lü’lü adlı bir köle tarafından sabah namazını kıldırdığı sırada hançerle yaralanmış ve üç gün sonra da şehit olmuştur. Kabri, Peygamber Efendimiz (sav)'in de medfun bulunduğu Mescid-i Nebevi'dedir.

Referanslar

Fayda, M. https://sorularlaislamiyet.com/hz-omer-rain-ictihadi-dogrultusunda-gelen-vahiyler-ayetler-hakkinda-bilgi-verir-misiniz https://islamansiklopedisi.org.tr. Retrieved from https://islamansiklopedisi.org.tr/omer

http://www.sahabelerinhayati.com. http://www.sahabelerinhayati.com/2015/06/23/hz-omer-r-a/

https://sorularlaislamiyet.com/ https://sorularlaislamiyet.com/hz-omer-rain-ictihadi-dogrultusunda-gelen-vahiyler-ayetler-hakkinda-bilgi-verir-misiniz

Türetken, M. https://www.aa.com.tr/ https://www.aa.com.tr/tr/dunya/kudusun-ilk-fatihi-hz-omer/1301866

Halife b. Hayyat, I, 151

İbn-i Sa’d, III, 279